3 Temmuz 2014 Perşembe

Güzel Köylü

     Bir türlü yazacak konu bulamayan ben, bu kadar konu varken nasıl bulamazsın diyebilirsiniz. Gel de bul bir yıldır bitmeyen seçimler vb . gündem konularını  buraya yazmak istemiyorum... suya yazı yazmak gibi durumumuz herkes yine özellikle ülke yöneticileri kendi bildiklerini okuyor..
   Yaz geldi ne yapılır bol bol dinlenin kitap okuyun birde bu yazın bomba dizisi Güzel Köylü izlenir derim .Uzun zamandır Türk dizilerini bakmıyordum saçma sapan konular aile yapımızdan ve adetlerimizden uzak konular olunca oturup izlemiyordum .. Banane töre cinayeti, kuma, saçma ihanet içeren aşk konularından ..
    Konusu komedi tarzı Ege köyünde geçen gülümseten içinizi ısıtan bir hikayesi ile Güzel Köylü

  Şivesi ve Ege insanının samimi diyaloglarını yansıtmışlar .. umarım diziyi lastik gibi uzatmazlar tadında ve yerinde çekip bölüm sayısını kısa tutarlar.. yıllar süren dizileri sevmiyorum konu sıkıntısı çektikleri için saçmalama haklarını kullanıyorlar.. böyle olunca da dizinin bitimini dahi beklemeden izlemeyi bırakıyorum..
     Yaz ayının yeni güzeli Güzel Köylü ..:D 

25 Eylül 2013 Çarşamba

...

güçlü her zaman güçsüzü ezmiş..... 



1957 yılında Amerika nın güneyine araştırma yapmak üzere üs kuran Nasayı
Bir gün küçük bir Kızılderili çocuk farkeder
Ve koşa koşa epeyce uzakta bulunan kamplarına gidip büyükbabasına haber verir

- Büyükbaba, beyaz adamlar gelmiş, aşağıdaki vadide gördüm ...
...- Çok kalabalıklar ve bir şeyler yapıyorlar ...

Yaşlı Kızılderili homurdanmaya başlar, belli ki epeyce sinirlenmiştir ...

- Onlarla konuştun mu ...?

- Hayır, beni görmediler ...
- Ben büyük tepenin üzerinden onları izledim ...
- O zaman yarın yanlarına git ve orada ne aradıklarını sor ...

Küçük kızılderili ertesi sabah yola koyulur ...
Üsse varır ve beyaz adamlardan birinin yanına gidip ...

- Burada ne yapıyorsunuz ...?

Beyaz adamlardan birkaçı küçük kızılderilinin basını okşarlarlar ...
Ona gülümserler ve ...

- Hani geceleri gökyüzünde parlayan birşey var ya, biz buradan onu seyrediyoruz ...

- Ay ımı ...?
- Peki ama neden ...?

Adamlar küçük çocuğun sorusunu yine gülümseyerek yanıtlarlar ...

- İleride ...
- Çok yıllar sonra buradan oraya insanları götürebilmek
- Ve orada yeni bir hayat kurabilmek için ...
- Anladın mı ...?

Küçük kızılderili şaşkınlığını gizlemeye çalışarak ...

- "Anladım" der ve koşa koşa uzaklaşır.

Öyle hızlı koşmuştur ki, kampa geldiğinde konuşamaz haldedir ...
Hemen büyükbabasının yanına gider ve kendisine söylenenleri bir bir anlatır ...
Yaşlı Kızılderili torununun anlattıklarını dinledikten sonra iyice sinirlenir ...
Bağırıp çağırmaya başlar ...
Ertesi sabah yine torununu yanına çağırır ...
Hayvan derisi üzerine kızgın bir çubukla...
Ve kendi lisanınca yazdığı not u torununa uzatarak der ki ...

- Bunu al, beyaz adamlara götür ve onlara de ki ...
- Bunu büyükbabam gönderdi ...
- Oraya, yani Aya gittiğinizde bunu oradakilere verecekmişsiniz ...

Küçük Kızılderili kendisine söyleneni aynen yapar ...
Üsdeki beyaz adamlardan birine notu verir ...
Büyükbabasının söylediklerini de iletir ve yine koşar adım uzaklaşır ...

Üs çalışanları, belli bölümleri yakılmış deri parçasına bakıp, bakıp saatlerce gülerler ...
Ancak aradan bir kaç gün geçtikten sonra, Yaşlı Kızılderili o notla ...
Sözde ayda yaşayanlara nasıl bir mesaj iletmek istedigini merak etmeye başlarlar ...
Bu merak günden güne öylesine büyür ki, bir tercüman çağırmaya karar verirler ...

Tercüman geldiğinde herkes bir araya toplanır ve merakla beklemeye başlarlar ...
Bu arada gülüşmeler hala ara ara devam etmektedir ...
Tercüman deri parçasını eline alır, okur ve ağlamaya başlar ...
Herkes şaşkındır, gülüşmeler yerini iyiden iyiye meraka bırakmıştır ...
Tercüman yaşlı gözlerini kalabalığa çevirir ve der ki ...

- Not aynen şöyle;
- Bu adamlara dikkat edin, elinizden topraklarınızı almaya geliyorlar..!

18 Haziran 2013 Salı

Mizah ve ince eleştirinin harmanlandığı yazıları seviyorum işte Şevket Sürek yazarımızın güzel bir yazısı bu günleri anlatan yazısı ile )) 

TUTUKLU PİYANO ! (Şevket Sürek)
Gezi parkta bir çok ilk yaşadık.
Ammaaa,
Bir ilk vardı ki,
Taksim meydanından başka hiç bir yerde bir daha asla yaşanmayacak.
O meydanda bir Piyano tutuklandı!
Piyano ile birlikte,
Sol anahtarı,
Do,
Re,
Mi,
Fa,
Sol,
La,
Si,
Do’ da tutuklandı!
****
Sadece notalar değil,
Nevit Kodallı,
Joseph Haydn,
Mozart,
İdil Biret,
Wagner,
Johann Starauus
Fazıl Say,
Pekinel Kardeşler,
Beethoven,
Richard Claydermen,
Barış Manço,
Cem Karaca,
Ve daha nice müzik insanı tutuklananlar arasında!

****
Alman piyanist Davide Martello,
Gezi park eylemcilerine destek vermek amacıyla,
İki gün ve gece Taksim meydanında çaldığı piyano suçlu bulundu!,
Daha doğrusu, piyanist Martello’nun çapulcu sıfatıyla ‘’terörist’’!
Piyanosun da ‘’suç aleti’’ olduğu ilan edildi.
Hal böyle olunca,
Piyano tutuklanarak yeddi-emin otoparkına konuldu.
Martello piyanosunu almak için girişimde bulundu,
Ancak ‘’kabahatler kanunu gereği çevreyi rahatsız ettiği’’ gerekçesiyle 160 lira ceza ödemesi istendi.
Bu meblağı ödemezse piyano tutuklu kalacak!

****

Böyle tavrı, böyle bir haberi dünyanın neresinde, kime , nasıl anlatabilirsiniz?
Notalarla,
Müziğin rengiyle, ahengiyle,
Klasik,
Caz,
Popüler,
Konçerto,
Barok,
Şarkı,
Türkü tarzlarındaki ezgilerle,
Yapılan masum bir barış eylemi.
Tamamen bir pasif protesto şekli.
Aktif ya da pasif ama adı protesto!
Bu olmaz işte!
Ne şekilde ve nasıl olursa olsun yapmayacaksın,
Müzikle dahi olsa otoriteye karşı durmayacaksın!

****

Polis bakıyor,
Meydanın ortasında,
Kalabalıkların ortasında,
Üzerinde hayli büyük kapağı olan!
Üç ayaklı kocaman bir şey!
Bazı kağıtlarda adına nota denilen bazı şifreler yazılmış!
O şifrelerle kim bilir kimlere mesaj veriyor?
Bir de çok sayıda siyah, beyaz tuş var,
Siyah , beyaz renkler tehlikeli,
Çarşı işi olabilir!
Üstelik, çalan kişi notalarla kim bilir ne mesajlar veriyor?
Dahası biber gazı, tazyikli su da tesir etmiyor,
Tutuklayın!
****

Piyano , bu akıl dışı gerekçelerle ,
Tutuklu!
Cep telefonuna ve karavanına el konulan,
Piyanist Davide Martello piyanosunu alamıyor!
Biber gazı,
Tazyikli su,
Plastik mermiler,
Polisin acımasız tavrı,
Yöneticilerin diktatör hevesleri,
Yalanları, inatları, uzlaşmaz tavırları,
Bir şekilde tüm dünyaya anlatabilirler.
Gelin görün ki,
Sanatın,
Notaların,
Müzik insanlarının,
Müziğin,
O müziği dile getiren aletlerin tutukluluğunu kimseye anlatamazsınız!

23 Mayıs 2013 Perşembe

Blog sayfası önerim :)

   Blog ailesine yeni katılan bir dostumun blogunu sizlere tanıtmak istiyorum keyifle okuyacağınız paylaşımlarında tebessümü hissedeceğiniz blog sayfasını takip öneririm http://yelizeksi.blogspot.com/2013/05/degismez-taahhut-sevgi.html?spref=fb    Hoşgeldin yelizeksi blog :)

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Ey kahraman ürk kadını

İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? 

Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK    


           Bir ülkenin gelişmişliğini anlamanız için kadınına verdiği önemden anlarsınız... 

12 Mayıs 2013 Pazar

Ateş düştüğü teri yakar...

  Hatay ilimizin Reyhanlı ilçesinde eş zamanlı olarak yapılan terör saldırısı ile bir çok insanımızın can kaybına Türk vatandaşlarının isyanını anlatan en iyi fotoğraf karesi

 


    Çok daha kötü görüntüler vardı, yaralı ve ölü insanlarımızın görüntülerine yürek dayanmıyor.. Yayın yasağı konması ile gerçek ölü sayısının saklanması ile halkın gerçekleri bilmemesi isteniyor... Güneş balçık ile sıvanmaz gerçeğin üstüne ne kadar örtebilirsiniz ki... Yıkılan kayıp giden hayatları geri getiremezsiniz..

    Lanetleyerek yada kınayarak terörizmin son bulmasını beklemek en aciz davranış biçimi olarak görüyorum.. Devlet isen yönetiyor isen bunun çözümünü bulacaksın, beceremiyorsan gideceksin... ... iktidarın tüm gücünü halkı sindirmeye kullanıyor yazık... Türk Milleti Bunu Unutacak olursa kendi eli ile kendini bitirir... 

10 Mayıs 2013 Cuma

Unutursan yok olursun

  Geçmişini unutan geleceğini güvenle bakamaz.. Devlet kuran, imparatorluklar ile bunu taçlandıran Türkler ne zamanki rehavete kapılıp, özünden bir şeyler kaybettiği an yıkılmışlardır..



            Günümüzde işleyen süreçte, bunun doğruluğunu kanıtlıyor yakın bir gelecekte Türk milleti buna dur demez ise ülke bölünecek.. Taviz üstüne taviz verilirken bunun geri dönüşünün olmayacağını kimse  görmek istemiyor...
                

         
            

       . 
        Sözleri ile gerçekleri yüzümüze vuran saygı duyduğum bir lider... 

       Ergenekon ruhunun tekrar dirilmesi gerekiyor... Türk Titre kendine gel